Paribu, kültür sanat alanında iş birliği içinde olduğu paydaşlarıyla Dünya Sanat Günü’ne özel düzenlediği buluşmada bir araya geldi. Geçtiğimiz sene ilk kez düzenlenen buluşmanın bu yılki odak noktasında afet bölgesinde sanatın desteğiyle yapılabilecek çalışmalar yer aldı.
Yekta Kopan’ın moderatörlüğünü üstlendiği buluşmada Yasin Oral, Görgün Taner, Mert Fırat, Esra Özkan, Gizem Gezenoğlu ve Tülin Özen; sanatın iyileştirici, bütünleştirici ve dönüştürücü etkisi üzerine konuştu.
Sohbet sonunda Paribu’nun ofisinde yer alan fiziksel ve dijital sanat eserlerini tanımak üzere, Küratör Begüm Güney’in anlatımıyla bir tur düzenlendi. “Paribu Sanat Hafızası” adı verilen proje kapsamında özellikle genç sanatçılara ait sanat eserleri, ofisin muhtelif yerlerinde sergileniyor ve belli dönemlerde yeni eserlerin de dahil olması planlanıyor.
“Sanatı, kimyamızda olduğu için destekliyoruz”
Paribu’nun kültür sanata verdiği desteklerde afet bölgelerinde fayda sağlamaya yönelik çalışmaları odağına aldığını belirten Yasin Oral, sanata neden destek verdiklerini şu sözlerle aktardı: “Sanata destek vermeyi mutlak bir nedenle değil; sanatı, kimyamızda olduğu ve sevdiğimiz için destekliyoruz. Bunu uzun yıllar devam ettireceğiz. Bu yıl gündemimizde afet bölgelerine yönelik destek çalışmaları yer alıyor. Odak noktamıza kültür sanatın iyileştirici gücünü alarak neler yapabileceğimizi konuşmak üzere, paydaşlarımızla bir araya geldik.”
Afetin ilk gününden beri Paribu’nun deprem bölgesinde olduğunu söyleyen Yasin Oral, İhtiyaç Haritası ile yaptıkları ve planladıkları çalışmalara değindi. Sanatın iyileştirici gücüne yönelik çalışmalar içinse; “Bugüne dek acil ihtiyaçları karşıladık ama bundan böyle duygusal çözümler için de çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz” yorumunu yaptı.
“Sanatın iyileştirici, bütünleştirici ve dönüştürücü etkisini daha çok kullanmalıyız”
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, bölgede sanat eğitimi alan öğrencilerle, enstrümanını yitiren müzisyenler için yarattığı ve Paribu’nun da desteklediği İKSV Enstrüman Fonu’ndan bahsetti.
Bölgedeki insanların dinlenmesi ve beklentilerinin anlaşılması gerektiğinin altını çizen Taner; “Sanatın iyileştirici, bütünleştirici ve dönüştürücü etkisini daha çok kullanmalıyız” dedi.
“Spor, kültür ve sanat kritik öneme sahip olacak”
İlk günden beri kurucusu olduğu İhtiyaç Haritası ile afet bölgesinde faaliyet gösteren Mert Fırat, İhtiyaç Haritası ve DasDas çatısı altında yürütlen ve planlanan çalışmalara değindi.
Deprem bölgesinde yaşayan sahne sanatçılarının, kurumlarda ya da işletmelerde kayıtlarının bulunmadığını belirten Fırat, İhtiyaç Haritası’nın Gaziantep ve Kahramanmaraş’ı karargâh olarak belirleyip oradan diğer şehirlere yardım sağladığını aktardı. 40 binden fazla gönüllünün deprem bölgesine ulaşmasına ve konteyner merkezlerine verdikleri desteklere de değindi.
Bununla birlikte bölgede temel ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra; insanların kendilerini iyi hissedebilmesi ve sanatın iyileştirici gücünün devreye girebilmesi için bu alanlara destek sağlanması gerektiğini belirtti. Konuyla ilgili olarak Fırat şunları söyledi: “Şu anki odağımız yerel kültür sanat faaliyetlerini desteklemek ve tabii ki koordinasyon sağlamak. Bölge halkı tarafından kullanılabilecek faaliyet alanları yaratmak hedeflerimiz arasında yer alıyor. Spor, kültür ve sanat, bu yaşam alanlarında kritik bir öneme sahip olacak.”
Çocukların gelişimi için sanat ve teknoloji gerekli
Deprem bölgesine teknoloji ekipmanlarının ulaştırılması konusunda yaşanan sorunlara değinen Esra Özkan, bölgedeki çocukların, gelişimleri için teknoloji ve sanat ile bir araya gelmesi gerektiğine olan inancından bahsetti. Konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Teknoloji de sanat da var tabii ki sistem de var ama bunun sanattaki birleşimi yok. Ve eğer buradaki çocuklarla gençler küçük yaşlarda teknoloji ve sanata ulaşamazsa bir şeyler üretemezler. Bilgisayara yakınlaşmazsa bu çocuklar nasıl geleceğin mühendisi olabilir?”
Diğer isimlerle benzer şekilde sanatın, temel ihtiyaçların ardından gelen bir ihtiyaç olduğuna değinen Gizem Gezenoğlu; “Sanat, insanlar için bir ihtiyaç. Sanatın iyileştirici gücü, bölgede bulunan dezavantajlı grupları hayata döndürmeye etki edecek” cümleleriyle görüşlerini dile getirdi. Uzun vadeli bir süreç olsa dahi, sanatı da işin içine katarak bölgede iyileşme sağlanacağını belirtti.
Bu içerik en son 19 Nisan 2023 tarihinde güncellenmiştir.